top of page
Rabia Meryem YILMAZ

Dolu

Yazar: Rabia Meryem YILMAZ (9 Yaşında)



Arda Bey ve Limon Hanım,

Çok zengin insanlar.

İpek halıları, üstü açık arabaları var.

Ah keşke bir de,

Kibirlenip durmasalar…

 

Arda Bey ve Limon Hanım

Bu akşam çok telaşlılar.

Pek çok eşyalarını,

Valizlere dolduruyorlar.

Aralarında konuşuyorlar.

 

Arda Bey ve Limon Hanım

Yarın tatil köyüne gideceklermiş,

Orada denize girip bolca eğleneceklermiş.

Bunca koşturmaca,

Meğer bu yüzdenmiş.

 

Sabahın erken vaktinde

Ellerinde valizlerle

Çıktılar evlerinden,

Mutlu oldukları

Anlaşılıyor yüzlerinden.

 

Bindiler üstü açık arabalarına,

Çıktılar yola.

Aşağılayıcı bakışlar attılar insanlara.

Mahalleli arkalarını döndü onlara

Öfkeyle, kızgınlıkla.

 

Arda Bey ve Limon Hanım

Yola devam ettiler.

Yavaş yavaş gittiler.

Derken bir dolu bastırdı,

Şiddeti arttıkça arttı.

 

Limon Hanım dedi ki:

“Arda, arabanın üstünü kapatsana haydi!”

Fakat onları kötü bir sürpriz bekliyordu.

Cam takılmıştı,

Kapanmak bilmiyordu.

 

Arda Bey ve Limon Hanım

Çaresizce büzüldüler arabanın bir kenarına.

İçlerinden geçirdiler şu cümleleri;

“Keşke yağmur dursa”

“Keşke araba yol alsa.”

 

Dolu hızlı hızlı yağdı.

Çantaları deldi,

İçlerindeki kıyafet ve paraları delik deşik etti.

Arda Bey ve Limon Hanım ise

Sıkıntıyla bu olayı izledi.

 

Arda Bey ve Limon Hanım

Derslerini almışlardı.

Sahip olduğun şeyle kibirlenmek,

Ne kötü bir davranıştı.

Üstelik cezasız da kalmazdı.

bottom of page