Yazar: Elif Nisa ÖZDEMİR (9 Yaşında)
Editör: Defne Hilal DURSUN (11 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
Çok güzel, güneşli bir gündü.
Okuldayız, ilk ders Türkçe. Türkçe öğretmeni çok acayip biri. Her gün sınıfa farklı bir şeyle geliyor. Bir keresinde denizanası getirdi. İnceletti hepimize. Zehirli değilmiş. O yüzden ben de dokundum. Vıcık vıcık bir şeydi. Bir başka gün kırlara çıktık. Şarkılar yazdık. İnanamayacaksınız ama bir gün de uçurtmalar yaptık.
Uçurtmalarımıza yazdığımız şiirleri asıp gökyüzüne bıraktık. Biz “Daha farklı ne yapabilir?”diye düşünürken öğretmenimiz o gün elinde pembe bir çantası ile sınıfa geldi. “Bu çantadan ne çıkabilir?” diye sordu.
Ayşegül ‘kütür kütür sulu bir elma’, Zümra ‘pembe bir kalem’, Yusuf ‘kabarık bir cüzdan’ çıkabilir diye düşünmüş. Ama öğretmen aradığı cevabı bulamadı. Sonuçta bu fikirler çok sıradandı. Zaten herkesin çantasından bunlar çıkabilir. Öğretmenimiz bir sonraki derse kadar bunu düşünmemizi istedi. “Çantadan çıkanla ne yapabilirsiniz, bunu da yazın.” dedi. Doğru cevabı bulana çantadan çıkanı verecekti. Zil çaldı, ders bitmişti.
Çok düşündüm. Aklıma hep sıradan şeyler geldi. Çok acayip bir şey arıyordum. Tıpkı öğretmenimiz gibi. Matematik dersine girdik. Ben hâlâ çantada ne olduğunu düşünüyordum. Arkadaşlarım oyun oynarken, koştururken ben düşünüyordum. Eve giderken, kapıyı çalarken, yemek yerken, kitap okurken, dişlerimi fırçalarken bile düşünüyordum. Ne yazık ki aklıma bir şey gelmiyordu. Pes etmek üzereydim. Annem ne düşündüğümü sordu. Ben de öğretmenin verdiği ödevi anlattım.
Annem “Çantadan çıkamayacak acayip bir şey olabilir” dedi. Tam o sırada beynimde bir ampul yandı. Aklıma çantada bir fil olabileceği geldi. Filin adını “Zencefil” koydum. Hemen düşündüklerimi yazmaya başladım. Zencefille beraber karıncalarla yağmurda dans ettik. Bir tilkiye bale öğrettik. Zencefil'le çok eğlendik. Dünyayı gezdik…
Birden kardeşim bağırmaya başladı: “Abla gel, oyun oynayalım!” Oyun oynuyorum ben zaten desem de rahat durmadı oynadığım alanı dağıttı. Minderlerden yaptığım arkadaşlarımı ve öğretmenimi yerlere fırlattı. Oyunumu bozduğu için çok kızdım. Zaten hep aynı şeyi yapıyor bu çocuk. Şimdi onu anneme şikâyet etmeye gidiyorum. Görür o.