top of page
Ayşe Hümeyra Göcek

Aydınlanacak Ampuller

Yazar: Ayşe Hümeyra Göcek (13 Yaşında)

Editör: Esma Özyurt (14 Yaşında)

Çizer: Elif Büşra Coştan (10 Yaşında)


Thomas Edison’un yanında çırak olarak uzun zamandır çalışıyordum. Yıllardır çalışma ortamı düzgün olmadığı için ona yardım ediyordum. Ondan küçüktüm ama aramızda hiç yaş yokmuş, sanki aynı yaştaymışız gibi hissediyordum. Bu yüzden iyi anlaşıyorduk. İlk başta beni yanına çırak olarak kabul etmemişti, oranın halkı kendisine pek saygı göstermediği için  ve ona inanmadığı için benim de aynı duruma düşmemeden, onu desteklemememden korktu ama ben de bu tür şeylere çok meraklı olduğum için çok ısrar ettim. Thomas Edison da beni sonunda kabul etti ve hâlâ birlikte çalışıyoruz. Yıl 1878, akşam saatleriydi. Saatlerce odasından çıkmadığı zamanlardan biriydi. Onun için endişelendim ve kapısını tıklattım ve ardından seslendim:

- Thomas?

Duymayınca art arda seslendim:

- Thomas! Uyuyor musun yoksa?

- Ne oldu Carl? Duyuyorum seni, önemli bir şey yoksa beni rahat bırakır mısın?

- Saatlerdir ne yapıyorsun o odada, yemek bile yemedin.

- Çalışmalarımı sürdürüyorum, biliyorsun dostum. İpin ucunu bırakmamam gerekli…

- Ama tam bir haftadır bu sözleri söylüyorsun ve o odadan hiç çıkmıyorsun. Ayrıca ne yaptığını bile bilmiyorum!

- Odaya gel ama çok haraket edip kafamı karıştırma. Sana anlatacağım. 1807’de başlayan çalışmalarımı devam ettirmeye karar verdim.

- Nedir peki o çalışma?

- İlk ampulun ne zaman yapıldığını biliyor musun? İşte o yıl Humphry Davy ilk ampulu icat etmiş oldu. Ama bu ampul için çok fazla elektrik gerekiyordu ve az bir süre yanıyordu. Zamanla mucitler bu fikri geliştirdi ama yine de insanların tepkilerinden dolayı yarım kaldı. Ben de bu çalışmaları ilerletme çabasındayım. Şu an eski çalışmalara göz atmakla meşgulum.

- Bunu benden saklamana gerek yoktu Thomas.

- Elektrik akımına yakalanmak istemezsin diye düşündüm ama istiyorsan daha yakına gelebilirsin. Sana bir şey göstermem gerekiyor.

Thomas ne zaman böyle dese bir şeyleri keşfettiğini veya yeni icatlara adım attığını biliyorum. Bu yüzden hızla yanına gittim ve ağzım açık kaldı:

- Bu nedir?

- Ampulu yapmam için gerekli malzemeler dostum. Anlamamış olabilirsin, Joseph ile bu malzemeleri kullanarak çalışmalarımı geliştirmek istiyorum. Umarım anlayışla karşılarsın.

- Joseph mi?

- Sana söylememiştim, değil mi? Ah, unutkan kafam! Çalışmalarımı sürdürürken bu malzemeleri almak için kente inmiştim. Pazarın orada elimi ipliklere uzattığım sırada farklı bir el hissettim. Bir baktım ki karşımda Joseph Wilson Swan. Tabii onu o zamanlar tanımıyordum. O da beni tanımıyordu. Tanıştık ve aynı çalışmayı sürdürdüğümüzü fark ettik. Küçük bir yarışmaya tutunduk ve hâlâ görüşüyoruz. Aynı malzemeleri kullanıyor olsak da ampulü ilk ben bulacağım!

- Demek bu yüzden uzun süredir odandasın. Tamam dostum, sana engel olmayacağım. Umarım çalışmalarının karşılığını alırsın ve topluma karşı olan önyargılarını kırabilirsin.

- Sağol Carl. Sana ne yapacağımı hızlıca özetlemek istiyorum. Bu ipleri kömürleştireceğim, ardından ampulümün iç kısmı bitmiş olacak. Sonrasında elektrik akımını deneyeceğim. Umarım işe yarar.

Dediklerinden pek bir şey anlamasam da anlamış gibi davrandım.

- Tek seferde başaracaksın diye bir şey yok Thomas ama çalışmaya devam edersen hatalarını telafi edebilirsin. Sen devam et. Ben de içeride sana yemek yapayım. Bir şeyi başarmak için sıkı çalışmanın gerektiği doğru ama arada mola vermekten de zarar gelmez. Değil mi?

Tam odadan çıkacaktım ki durdurdu beni ve şöyle dedi:

- Carl, uzun zamandır beni engellemek yerine destek çıktığın için teşekkür ederim. Diğer dostlarım başaramayacağımı düşünüyorlardı ama sen bana destek oldun. İleride ampulü tüm halka duyurulunca bir şirket açacağım. Adı da “Aydınlatma Şirketi” olacak! Başka yoldaşlar bulacağım ama ilk çırağım olan seni de asla unutmayacağım.

Thomas oldukça disiplinli biri olduğu gibi dostlarını unutmayan biriydi. Çok iyi birisiydi. Başarabilmesi için odadan dua ederek çıktım.

Comments


bottom of page