Yazar: Elif Mina DİREK (9 Yaşında)
Editör: Elif İrem TÜRKEL (12 Yaşında)
Çizer: Nuray Gün (11 Yaşında) Şef Editör: Yağmur KARACAN
Ben mavi ve gürültülü dalgaların arkadaşı olan denizci Mert. Korkusuz Mert. Büyük bir geminin kaptanıyım. Bugün aylar sürecek bir deniz yolculuğuna çıkacağım.
Hazırlıklar tamam. Sıra hâlinde gemiye bindik. Üniformamın içinde âdeta beyaz atlı bir prense benziyorum. Hatta bir an kendimi öyle bir kaptırmışım ki az daha bir prens gibi herkese emir verecektim. Ama benim bir atım değil, koskoca bir gemim vardı.
Geminin güvertesinden sevdiklerimize el salladık. İşte maceralı yolculuğum başlıyor. Kaptan köşküne girdim. Koltuğuma oturdum ve son düzenlemeleri yaptım. Sonuçta koskoca gemiyi yönetmek o kadar kolay değil. Tüm gemi bana emanetti. Bu yüzden her şeyi doğru yapmam gerekiyordu. Sonsuz maviliğe doğru çekilmek beni epey heyecanlandırıyor.
İlk gün denizin serin sularında sakin bir yolculuk yaptık. Güneş gökyüzünde parlıyordu. Dalgalar gemimizi yumuşak yumuşak okşuyordu. Deniz anası sürüsüyle karşılaştık. Gemiyi ustalıkla onların arasından geçirdik.
Birkaç gün sonra hava bir anda değişti. Bulutlar koyulaştı. Rüzgârın hızı kuvvetlendi ve dalgalar yükselmeye başladı. Yüreğim hızla çarpıyordu. Daha önce hiç bu kadar büyük bir fırtınayla karşılaşmamıştım. Kaptan köşkündeki herkes gemiyi güvenli bir yöne çekmeye çalışıyordu. Birdenbire büyük bir dalga geminin üzerine yükseldi. Hepimizin gözleri korkudan kocaman oldu. Dalga gemiyi sallayarak sanki bir köpekbalığı gibi içine çekti. Bir an suyun içinde kayboldu. Korkudan nefesimi tuttum. Suyun yüzeyine çıkmak için saniyeleri sayıyordum.
Kaç saniye geçti hatırlamıyorum. Suyun yüzeyine çıktık. Gemi dalgalardan kurtuldu. Etrafıma bakındım. Geminin ikinci kaptanı ile göz göze geldik. Kurtulduğumuz için mutluyduk. Birbirimize gülümsedik.
Fırtına yavaş yavaş dinmeye başlamıştı. Gemiyi güvenli bir limana yaklaştırmamız gerekiyordu. Dümenlere tekrar sıkıca sarıldık. Çok korkmuştuk ama cesurca davrandık. Resmen denizin zorluklarına meydan okuduk.
Kapı açıldı.
-Hadi Mert! Çık artık banyodan. Islattın her tarafı. Şu oyuncakları da küvetin içinde bırakma. Gemini çıkar sudan. Renkleri bozuluyor sonra. Havlunu asıyorum buraya.
-Tamam anneeee! Çıkıyorum.
Tüh, maceram yarım kaldı!