top of page
Zeyneb Sare Şankapan

Bir Gözlük Bin Virüs

Yazar: Zeyneb Sare Şankapan (10 Yaşında)

Şef Editör: Bilge Özsoy

Çizer: Nuray Gün (11 Yaşında)


Çocuklar çıkardı neşeyle sokağa,

Oynarlardı arkadaşlarıyla hoplaya zıplaya.

Büyük bir mutlulukla giderlerdi her gün okula,

Umutla bakarlardı yarınlara.

 

Sonra sokağı yasakladı yetişkinler,

Kara bulutlar kapladı sanki gökyüzünü.

Kaybolmuştu çocukların adeta güneşi

Kalmadı eski neşeleri, özlem doluydu günleri…

 

Anlamak istediler, bütün bu yasaklar neden?

Öğrendiler ki salgın hastalık haberleri geliyordu her yerden

Neydi salgın hastalık? Veremediler bir anlam.

İstedikleri tek şey özgürlüktü dört bir yandan!

 

Okul da yoktu artık dünyalarında

Verdiler tabletleri, telefonları, bilgisayarları ellerine

Dediler bunlar olacak artık okulunuz yerine

Ağladılar, üzüldüler ama nafile!

 

Sonra farkına bile varmadan bağlandılar teknolojiye,

Verdiler bütün zamanlarını tabletlere

Çok iş düştü ailelere

Uzun uzun  anlattılar zararlarını kendilerine…

 

Salgından kurtulmak için başladılar düşünmeye

Dediler ne yapabiliriz vererek el ele?

Karar verdiler hastalığa sebep olan virüsleri bulup yok etmeye

Unutacaklardı elbet bir gün bu kara günleri.

 

Oturup düşündüler günlerce ne yapabileceklerini,

Sonunda “Tamam, buldum!” dedi içlerinden biri

Virüsleri görebileceğimiz bir gözlük yapalım,

Bulup yok etmek için hepsini

Çünkü göremiyordu insanlar virüsleri.

 

Düşündüler, kim yardım edebilir bize yapmak için gözlüğü?

Hatırladılar birden semtin en meşhur optisyeni Bay Cingöz’ü.

Gizemli bir bilim adamıydı kendisi

Takınca hayaletleri bile gösterirdi gözlükleri…

 

Verdi çocuklara sihirli sprey ve gözlükleri Bay Cingöz,

Dedi kullanın bunları az ve öz.

Sabırla anlattı nasıl kullanılmalı her birini

Ve mücadeleleri için tebrik etti kendilerini.

 

Gözlükleri takınca gördüler virüsleri

Başladılar dikkatle sıkmaya spreyleri

Geçtikleri yerlerde azalıyordu virüsler

Eskiye dönüyordu sokaklar, caddeler…

 

Azaldıkça salgın hastalık açıldı okullar, parklar, bahçeler.

Her yerde insanlar, cıvıldayan şen sesler!

Kuşlar, kediler, mis gibi çiçekler…

Allah’a teşekkür ettiler ve dilediler gelmesin bir daha o kara günler.

 


bottom of page