top of page
Zeynep Osman Büyükmutlu

Bu Nasıl Gezi?

Yazar: Zeynep Osman Büyükmutlu (14 Yaşında)

Editör: Safiye Nurcan Çalışkan (12 Yaşında)



Merhaba sevgili okur. Bugün sana “İnterneti Bozan Çocuk” kitabından bahsedeceğim.  

Kitabımız Tudem yayınlarından. Frank Cottrell-Boyce tarafından kaleme alınmış ve İpek Güneş Çigay tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Kitabın hangi yaş aralığına uygun olduğu belirtilmemiş ancak bana kalırsa 10 yaş üstü herkes okumayı düşünebilir. Kitabın kapağı Türkçeye çevrilip baskıya konulduğundan beri hiç değişmemiş. Aynı zamanda kitap İngilizceden çevrildiğinden beri kapağı hâlâ ilk hâlini korumaktadır. 

 

İlk olarak kitabın yazarından bahsetmek istiyorum. Frank Cottrell-Boyce, 23 Eylül 1959 tarihinde Rainhill, Lancashire, İngiltere’de dünyaya gelmiş. Kendisi aynı zamanda Britanyalı senarist, roman yazarı ve oyuncu. Çocuklarla ilgili kurgu romanlarıyla ve film yönetmeni Michael Winterbottom ile iş birliği içinde yaptıklarıyla bilinmektedir. Son zamanlarda 2012 Yaz Olimpiyatları açılış töreni ile ilgili yazdıklarıyla ve Lan Fleming in Chitty Chitty Bang Bang: The Magical Car romanının devamını yazmasıyla ün elde etmiştir. Bunlara ek olarak yazdığı ilk çocuk romanı Milyonlar büyük ses getirdi ve bu sayede Carnegie madalyası kazandı. Bu eser Danny Boyle tarafından aynı isimle beyaz perdede uyarlandı. Cottrell-Boyce’un kitapları ayrıca Guardian Çocuk Edebiyatı Ödülü, Whitbread Çocuk Edebiyat Ödülü (ismi şimdilerde Costa Kitap Ödülü oldu), Roald Dahl Mizah Ödülü ve Blue Peter Kitap Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül için finale kaldı.Danny Boyle’la birlikte 2012 Londra Olimpiyatlarının açılıştörenini tasarlayan Frank Cottrel Boyce, BBC Radio 2’nin 500 Sözcük isimli yarışmasında jüri üyeliği de yapıyor ve ailesiyle birlikte halen Merseyside’de yaşıyor. 

 

Sonunda “İnterneti Bozan Çocuk”  kitabına geldik. Yaratıcı bir kapağa sahip diyemem ama bence güzel bir tasarım olmuş. Yazar,kitabın içindeki birkaç konuya değinerek kapağı belirli olaylar yaratan birkaç cisimle süslemiş. Örneğin harita, otobüs ve altın gibi. Buradan yazarın kitap ile ilgili azıcık ipucu vermek istediğini anlıyoruz. Kitabın içinde her bölüm başında o gün yedikleri yemeklere hitaben bir menü konulmuş. Bence çok hoş bir detay. Ek olarak kitabın içinde birçok resime ve detaya yer verilmiş. Kitabın her bir bölüm başlığı mektup ve sonra bölüm sayısı olarak belirtilmiş. Kitapta zaten iki kişinin mektuplaşarak anlatıldığını ele alırsak mantıklı bir seçim. Ayrıca gün ve zaman çizelgesinden sonra tekrardan menü, ardından bölüm başlıyor.  

 

Kitap genel hatlarıyla Nuh’un isteksizce bir okul gezisine katılmasını ve oradan bir grup insanla kurtulmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Aynı zamanda internet denilen illete çok güvenmemeniz konusunda kitapta üstü kapalı atıflarda bulunuyor. Bu duruma örneği kitaptan şu kısımla verebiliriz: “Bay Merriman’in, navigasyon bizi neredeyse uçurumdan aşağı yuvarlayacak olmasına rağmen dönüş yolu için hâlâ telefona güvenmesi çılgınlıktı.” (sayfa 40) 

 

Kitabı genel olarak beğendim. Bence yazarın benzetmeleri ve ayrıca tanımlamaları ayrı bir hoştu. Ayrıca kitabın en karışık olduğu yer olmasına rağmen sonu çok hoşuma gitti. Hatta kitabı bitirince bir durup düşünmemi gerektirdi. Tabii ki de sana kitabın sonunu söylemek istemiyorum. Çünkü bu kitabı heyecanla okumak senin de hakkın. Yazıma kitaptan benim çok beğendiğim ve tamamen beni anlatan bir cümleyle son vermek istiyorum: “Bu nedenle, büyük olasılıkla tüm dünyada cep telefonu olmayan tek yedinci sınıf öğrencisi benim. Gerçek yaşamda olup bitenler dışında hiçbir şey takip etmeyen, paylaşmayan veya beğenmeyen, dünyadaki tek çocuk…” (sayfa 52) 

bottom of page