Yazar: Aybüke AKTÜRK (12 Yaşında)
Editör: Kerem ALPARSLAN (12 Yaşında) Çizer: Zeynep Bera Tozlu (12 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
En iyi an nedir sence? Bence gecenin tam ortasında duyduğumuz, en ürkütücü andır. Bana öyle bakmayın. En azından çok ilgi toplar.
Bugün köyde sakin bir gündü. Zaten köyümüzde 4 ev var bunlardan biri yakın arkadaşım Kanon'un evi. Kanon'la çok iyi arkadaşız. Diğer evlerde ise Kame ve Güye oturuyor. O gece tekrar her gece Güye'nin söylediği herkes uyusun sesiyle uykuya daldım.
Bu işin bir güzel bir kötü yanı var. İlk olarak kötü yandan başlayayım. Dün Kame ‘nin dediğine göre bu akşam bir cinayet işlenecekmiş. Bu kötü taraftı, iyi olan yan ise uykuda olmak ve bunlara şahitlik etmemek. Umarım ben ölmem. Bir anda “HERKES UYANSIN!” sesini duydum. Bu demekti ki sabah olmuştu ve yaşıyordum.
Kanon'un evine koşar adımlarla gittim ve ona olayları anlattım. Bunu oldukça soğukkanlı karşıladı. O an içime bir kurt düştü, ölen kişi kimdi? Hemen dışarı çıktım ve Kame’nin kapısını çaldım. Ne de olsa Güye ‘nin sesini zaten duymuştum. Ama ses yoktu. İçeri girdim, evi aradım, ama Kame yoktu. Tek gördüğüm şey etraftaki birkaç kan lekesiydi ve ev çok kötü kokuyordu. Çok korktum, bu o kadar kötü bir olaydı ki o gün zar zor yattım. Bu iş içinde kim vardı? Umarım Kanon ölmezdi.
Gene aynı sesle uyandım. Köyün meydanına çıktım. Bir de ne göreyim? Kame kanla kaplı giysileri ve boynunda dehşet verici bir kesikle orta yerde yatıyordu. Yanında bir bıçak vardı. Onu biri öldürmüştü. Bu bugün olmamıştı çünkü dün Kame’nin yatağı kanlıydı. Sonuç olarak onu buraya getirenin niyeti kötü olmayabilirdi. Güye ‘nin geldiğini gördüm, onu öldürenin kim olduğunu bildiğini söyledi. “Onu Kanon öldürdü!” O sırada arkamda bir nefes hissettim. Bu Kanon olmalıydı. Çünkü nefesi her zamanki gibi berbat kokuyordu. Bir oylama yapmamızı önerdi.
Ama sonra kalbim kırıldı, çünkü o bana oy vermişti. Benim böyle bir şey yapabileceğimi nasıl düşünmüştü? Güye tabii ki de ona oy verdi. Sıra bana gelmişti ne diyeceğimi bilemiyordum ama Kanon iki gündür bu olaya çok soğukkanlı bakıyordu. Ayrıca o gün onun evinin yakınlarından sesler gelmişti. Öte yandan Güye ‘nin oldukça kesin bir kararı var gibiydi. Güye ‘ye uymaya karar verdim ve Kanon’u gösterdim. Yüz ifadesi görmeye değerdi. Tam onu tutuklayacakken bir ses duyuldu: “Hadi çocuklar artık yatma vakti.”
O an oyuna ne kadar daldığımı fark ettim. İbo onu yakaladığımızı itiraf etti. Zor da olsa ayrıldık ve yataklara girdik ve işte seni yazmaya başladım sevgili günlüğüm. Yarınki oyunumuzu da sana anlatacağım merak etme.
Hoşça kal!