Yazar: Elif İrem TÜRKEL (11 Yaşında)
Editör: Salih DOYGUN (10 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
Son günlerde hiç kesilmeyen “şıp şıp” sesleri Merve’yi endişelendiriyordu. Acaba gökyüzü niçin ağlıyordu? Annesine sordu merakla: “Bulutların bir sorunu mu var acaba? Günlerdir bağıra çağıra ağlıyorlar.”
Annesi buldu cevabı anında: “Gözyaşı tuzlu olur ağlayınca, hemen bakmalı yağmurun tadına.”
Bir baktı ki Merve, tuzluydu yağmur suyu. Şimdi araştırıp bulmalı bulutun sorununu.
Annesinin hazırdı planı. Merve hemen toparladı çantayı. Çıkmadan evden tarçınlı kurabiyeleri de çantaya attı. Komşuları Ejderha Zopej kırmadı onları, Merve’yi sırtına aldı. Merve ile Zopej gökyüzüne uçtu. Annesi yeryüzünden el sallayıp durdu. Çıktılar gökyüzüne, çok yükseğe vardılar. İşte tam orada, Bay Bulut’u gördüler.
Bay Bulut’un gözyaşları yağmur gibi yağıyordu. Merve ile Zopej, Bay Bulut’a sokuldu. Bir yandan ağlarken işte şöyle diyordu: “Dünya artık savaşlarla, soykırımlarla dolu. Bana düşen izlemek merhametin acı sonunu. Biri artık çıkmalı, çözmeli bu sorunu. Hiç kimse mi göremiyor bunun insafsızlık olduğunu?”
Merve çok üzüldü tüm bunları duyunca. Süper Çanta'dan bir mendil çıkarıp uzattı Bay Bulut’a. Yapacak şeyi yoktu bir çocuğun dev tanklar karşısında. Bay Bulut’a anlatmaya çalıştı çaresizliğini. Bay Bulut da ona şöyle karşılık verdi: “Engelleyemiyorsak elimizle, biz de denemeliyiz dilimizle. Yani anlatırsak bu vahşeti, çekeriz üzerimize tüm dikkatleri. Anlatamazsak dilimizle, biz de deneriz kalbimizle. Kalbimizle dua ederiz, olmadıysa bile en azından denedik deriz.”
Biraz düşündükten sonra, “Çok haklısın Bay Bulut!” dedi Merve. Bay Bulut gülümsedi ona: “Unutma, bulutları bile üzer dünyadaki kargaşa.” Acaba ne yapsaydı Merve, hangisini uygulasaydı? Meğer küçücük bir çocuğun dev tanklar karşısında yapacak ne çok şeyi vardı.
Tam o sırada bir yağmur başladı. Çiçekleri, evleri, arabaları ve kızını bekleyen bir kadını ıslattı. Çıkardı dilini dışarı, baktı yağmurun tadına. Tatlı suydu bu. Mini mini çocukların büyüdüklerinde yapacaklarını düşünen bir bulutun sevinç gözyaşlarıydı.