Yazar: Hümeyra İŞCAN (10 Yaşında)
Editör: Zeynep Ecrin ZENGÜL
Şef Editör: Yağmur KARACAN
Merhaba, sevgili okur. Bugün sana ‘Koşmak İstiyorum’ kitabından bahsedeceğim.
Kitabımız Beyaz Balina Yayınları'ndan. Wendelin Van Draanen kaleme alınmış ve Aslı Anar tarafından çevrilmiştir. Kitabın hangi yaş aralığına uygun olduğu belirtilmemiş, bana kalırsa 10 yaş üstü herkese hitap ediyor. Kitabın kapağı Türkçeye çevrilip baskıya sunulduğundan beri hiç değişmemiştir. (2016-2023) Aynı zamanda kitap kapağı hâlâ ilk hâlini korumaktadır.
İlk olarak kitabın yazarı Wendelin Van Draanen’dan bahsedecek olursak; 06 Ocak 1965 yılında ABD’de dünyaya gelmiş. Hollanda’dan göç etmiş iki kimyagerin kızı olup 2 erkek ve 1 kız kardeşi ile büyümüştür. Yazarlık yapmadan önce bir lisede matematik ve bilgisayar öğretmenliği yapmıştır. Üniversitedeyken aile şirketi batınca yaşadığı stresten uzaklaşmak için 1997’de 'How I Survived Being A Girl' kitabını yayımlamıştır. Kitap serüvenine 1998 yılında 'Sammy Keyes ve Otel Hırsızı' ile devam etmiş, 1999 yılında ise Amerika’nın Gizem Yazarlarından En İyi Çocuk Gizemi dalında Edgar Allan Poe ödülünü kazanmıştır. Genç yazarlar için 30’dan fazla kitabı bulunmaktadır. Şu anda California’da kocası, 2 oğlu ve 2 köpeği ile birlikte yaşamaktadır.
Ve ‘Koşmak İstiyorum’ kitabı… Sade bir kapağa sahip. Başlığında ‘K’ harfinden sarkan iple bir çift spor ayakkabı resmedilmiş. (Kitabı kesinlikle kapağa göre yargılamayın.) Yazar kitabın içindeki onlarca konuyu bırakıp kitabın adına ithafen ‘KOŞMAK’ konusunu ele alarak kapağa bir çift spor ayakkabı koymuş. Buradan yazarın kitap ile ilgili spoiler vermemek istediğini anlıyoruz.
Arka kapakta ise en başta duran ‘HAYATINIZDAKİ EN ÖNEMLİ ŞEYİ KAYBETSEYDİNİZ NE YAPARDINIZ?’ yazısı, spor ayakkabı, arka kapak yazısı ve School Librarıy Journal ve The Examiner tarafından yapılmış yorumlar bulunuyor. Kitabın içinde ise hiç resim yok, kitaptaki olaylar okuyucunun hayal gücüne bırakılıyor.
5 bölüm var ve her bölüm kendi içinde 1,2,3,4… gibi kısımlara ayrılıyor. Kitabın ilk bölümlerindeki kısımlar çok kısa olsa da en sondaki kısımlarda 2-3 tane çok uzun kısım bulunuyor.
Kitabı beğendim… Fakat yazar çoğu yerde fazla detaya girmiş. En çok kitabın sonu hoşuma gitti, kitabın en mutlu yeriydi. Hatta sonunu uzatmamış diye yazara biraz kırgınım. Kitap oldubittiye getirilmemiş, yazar bazı yerlerde Jessica için sorunlar çıkarmış. Okuyucuya çabalamanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmış. Aynı Kyro’nun "Nerede sizin ruhunuz? Hani azminiz, Hevesiniz? Ufacık bir rüzgârla karşılaşıyorsunuz ve sizi yere devirmesine izin mi veriyorsunuz?" demesi gibi (Sayfa 266-267).
Kitap genel hatlarıyla Jessica’nın ayağını kaybettiği zaman arkadaşlarının kendisine büyük bir sıcakkanlılıkla yaklaşmasını, aynı zamanda Jessica’nın son zamanlarda hayatına giren arkadaşının onun mutlu olması için tarif edilmez bir çaba sarf etmesini, arkadaşlık bağlarının önemini ele almış. Bu konuda özellikle iki kişinin altını çizmek istiyorum: Fiona ve Rosa…
Seni sıkmamak için kitabın içindeki diğer konuya geçeyim. Aile bağları, inanç, dış görünüşe göre yargılamamak, hor görmemek, cesaret, sevgi, hoşgörü, umut, itibar ve değer gibi önemli konuları ele alıyor. Son olarak kitabın genel konusundan bahsetmek istiyorum. Kitap 16 yaşındaki atlet bir kız olan Jessica’nın bir kaza sonucu sağ ayağını kaybetmesi ve hayatının geri kalanını nasıl devam ettirdiğini anlatıyor. Tabi ki de sana sonunu söylemek istemiyorum. Çünkü bu kitabı heyecanla okumak herkesin hakkı. Yazıma kitaptan çok beğendiğim şu alıntıyla son veriyorum:
"Ben düşmüştüm ama atlıkarınca dönmeye devam ediyordu. Lucy ölmüştü ama atlıkarınca dönmeye devam ediyordu. Hâlâ dönüyordu. Bunu düşünmek beni ne kadar üzse de atlıkarıncanın ona olduğundan çok benim ona ihtiyacım olduğunu anlamaya başlıyordum. Sonuçta ya tekrar binmeyi seçecektim ya da kenarda terk edilmeyi…" (Sayfa 105)