Yazar: Sare YAKAR (11 Yaşında)
Editör: Ayşe Sümeyra PERU (12 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
M.Ö. 400 veya 1000 yıllarında…
Artık Bay Vu-Vang’ın nerede olduğu hiç umurumda değil. Sadece tek istediğim bir göl. Neden mi? Çok susadım ve susuzluktan ölmek üzereyim galiba. Ama artık rahatlamıştım. Hem göl hem de Bay Vu-Vang’ın yaşadığı evi bulmuştum. İçeri girmeden önce kana kana su içtim, sonra da kendimi derli toplu bir beyefendiye çevirerek içeri girdim.
Ama Vu-Vang evde yoktu.
Sadece eşi vardı.
-Siz de kimsiniz? Neden evime geldiniz? deyip telaşlandı ve sanki onu şimdi idam etmeye gelmişler gibi korkmaya başladı.
-Merak etmeyin, ben sadece Bay Vu-Vang’ı görmeye geldim.
-Neden geldiniz? Kocamdan ne istiyorsunuz?
-Sadece Bay Vu-Vang’ı görmeye geldim. Dünyanın ilk Bilgi Bahçesi'ni kuran kişi o ve ben de onunla görüşeceğim.
Etrafa baktım inek kokuyordu ve etrafta hep sinekler, tablolar, kırık duvar boyaları vardı. Birkaç dakika sonra Vu-Vang’ın eşi bana çorba ve biraz mısır getirdi. Nefis kokuyorlardı…
4 saatin ardından Bay Vu-Vang’da geldi. İlk önce eşini kaçırmaya geldiğimi sandı.
-Siz de kimsiniz? Neden buradasınız? dedi aynı ilk geldiğimde eşinin sorduğu gibi. Sonra olanları ve kim olduğumu Bay Vu-Vang’a anlattım ve sonunda evinde neler olup bittiğini çözmüştü!
Ona sorular sormaya başladım.
-Neden Bilgi Bahçesi'ni kurmak istediniz?
-Baktım ki insanlar yaşadıkları bölgede göremedikleri hayvanlar var, ben de buna bir çözüm bulmak için Bilgi Bahçesi'ni yapmaya karar verdim.
-Peki, nasıl bu hayvanları bir araya getirmeyi başardınız? Özellikle yırtıcı hayvanları Bilgi Bahçesi'ne nasıl koymayı başardınız?
-Tahtadan kafeslerle sevdikleri yiyecekleri kafesin içine koydum ve onların gelmesini bekledim içine girince de kafesin kapağını kapattım ve yapraklarla sağlam bir şekilde bağladım.
-Vay be!
-Peki, hayvanları neden doğal alanlarından kopardınız? Neden hayvanlara böyle bir eziyetle karşı karşıya bıraktınız? Hayvanların doğal alanlarından koparmak onları daha çok vahşileştirir diye biliyorum.
-Doğru biliyorsun fakat ben bunları bilerek yaptım.
-Neden peki mesela kafese tıktığınız çita, ailesinden koparıldığı için iyi mi hissediyor sizce? Mesela goriller diyelim, insanlar onlarla dalga geçtikleri için tahta kafesten çıkmama isteğimi duyuyor?
-Doğru diyorsun evlat, bundan sonra hayvanları bir yere koyarken ailelerini de yanlarına alacağım.
Bu beklediğim kadar iyi bir cevap olmadı ama neyse…
Bu konuşmanın ardından yeniden eve döndüm ve annem bana et verdi. Ama uyurken aklıma geldi ki Bay Vu-Vang’a söylemeyi unuttuğum şeyler vardı. Ertesi gün zaman kaybetmeden Bay Vu-Vang’ın evine gitmeye doğru yol aldım.
1 saat sonra evlerinin önündeydim ama tek sorun vardı. Yine susamıştım! Neyse zaten nereden su içeceğimi bildiğim için gölden su içmeye başladım ve eve girdim. Bu sefer Bay Vu-Vang’ın eşi artık benden korkmuyordu ama neden geldiğimi de merak ediyordu tabi ki.
-Merhaba beyefendi, bu sefer neden geldiniz?
-Dün gece uyurken aklıma eşinize sormam gereken bazı soruları dünkü olan heyecanımla sormayı unutmuşum. O yüzden kalan sorularımı sormaya geldim.
-Yalnız eşim uyuyor isterseniz ben size mısır ve biraz su vereyim, acıkmışsınızdır.
-Lütfen!
Vu-Vang’ın eşinin dediği gibi uyuyormuş, ben kahvaltımı yaparken o da uyandı elini yüzünü yıkadı, salona oturmaya geçti ama beni görünce meraklandı.
-Tekrardan hoş geldiniz efendim, fakat neden evime tekrardan geldiniz?
-Size sormam gereken birkaç soru daha var. İlk olarak hayvanları koyduğunuz alanlarda onları nasıl tutabildiniz?
-Çok kolay! Onların yaşadığı alanlara benzer duvar boyaması yaptım ve biraz da o hissi verdim hayvanlar doğal olarak orada kaldılar.
-Peki, son sorum bu hayvanlar diğer Bilgi Bahçesi'ne hayvanları görmeye gelen insanlara nasıl saldırmıyor?
-Aslında pek öyle değil bazı hayvanlar koruma amaçlı saldırabilir fakat bu benim elimde olan bir şey değil.
-Çok teşekkür ederim, müsaadenizle ben gideyim görüşürüz.
Dedikten sonra biraz karşıdaki et satan kasaptan dana eti aldım ve eve geri dönerken evimin yakınında bataklıkta sıkışmış bir tane Kılıç Dişli Kaplan gördüm ve onu sakince sağlam bir ağaç dalını koparıp kaplana uzattım oda dişleriyle beraber dalı tuttu ve ben de onu çektiğim gibi bataklıktan çıktı. Hemen oradan uzaklaştım çünkü oradan ayrılmasaydım beni doğrayabilirdi…