Yazar: Salih Doygun (10 yaşında)
Editör: Emine Yaren Öcal (13 yaşında)
Şef Editör: Bilge Özsoy
Merhaba küçük hanımefendiler ve beyefendiler,
Önceki yazımızda sizlerle tanışmıştık ama aranızdan bazılarını yeni görüyor gibiyim. O zaman müsaadenizle kendimi tekrar tanıtayım. Ben Atomik Bay Komik. Çok çok çok büyükbabam Bay Komik gibi eğlenmeyi ve şakalar yapmayı severim. Ancak her şeyden çok sevdiğim bir şey daha var: o da gezmek. Duyduğuma göre Kocaeli Bilim Merkezi gezimizden çok memnun kalmışsınız. O hâlde yeni bir geziye ne dersiniz? Eğer okumayı, doğayı, kitapları ve kuşları seviyorsanız şimdi anlatacağım yer tam size göre. Ama önce sizi dostum Salih ile tanıştırayım.
“Merhaba Salih.”
“Merhaba Bay Komik. Yeni sırt çantan ve fotoğraf makinen ne güzelmiş.”
“Teşekkürler Salihciğim. Hazır bahsetmişken fotoğraf makinesini bir yere as da Bilge Ağaç ile bizim fotoğrafımızı çeksin. Hem dostlarımıza da gösteririz.”
“Harika fikir!”
Fotoğraf çekildikten sonra Bilge Ağaç ile bir süre sohbet ettik. Bize en sevdiği kitabın “Ormanı Yemek Yasak” olduğunu söyledi. Doğrusu hiç şaşırmadık. Daha önce gidenleriniz de tahmin edeceği gibi gezimizi Kocaeli’nde bulunan doğal yaşam parkı Ormanya’nın içindeki Türkiye’nin ilk orman kütüphanesine yaptık.
Şimdiye kadar gördüğümüz en güzel kütüphane kapısında da fotoğraf çekilmeyi ihmal etmedik. Size kütüphanede hiç kimsenin hayal edemeyeceği bir şey olduğunu söylesem ne dersiniz? Bu kütüphanede insanlar susuyor, kuşlar konuşuyor. Ama kuşça!
Salih burayı çok sevdi. Girerken bir tabelada bu güzel ağaç kitaplıklarının Sultan II. Abdülhamid Han zamanında İzmit’e dikilen ve zamanla yaşlanıp kuruyan ağaçların kesilip değerlendirilmesiyle yapıldığını okuduk. Yani tarihi sayılır lütfen dikkatli olalım!
Ağaç kitaplıkların her biri bir bölüme ait. Örneğin burası botanik kitaplığı. Her bölümü inceledik ve sonunda kendimize bu kitaplıktan Dr. Fatih Dikmen’in Taze Kitap’tan çıkan Ağaç Atlası isimli kitabını seçtik. Salih böyle bir yerde okunabilecek en iyi kitaplardan birinin bu olacağını söyledi. Doğrusu haklı çıktı. Her tondan yeşilin arasında kuş cıvıltıları eşliğinde ağaçlar hakkında birbirinden ilginç bilgiler öğrendik. Sallanan sandalyelerde kitap okumak bile mümkündü. Aynı zamanda çok büyük ahşap oturma bölümleri de vardı. Mesela biz kitabımızı burada okuduk. Siz de raflardan güzel bir kitap seçip Gürgen, Meşe ve Kayın isimli okuma salonlarından herhangi birinde okumanın keyfine varabilirsiniz.
Okumaktan yorulunca uzanıp gökyüzünü seyrettik. Ağaçların arasındaki kuşları gördük. Doğa ile iç içe böyle yerlerin yapılması Salih’i çok mutlu ediyormuş. Fakat burası sadece kütüphane değil. Orman kütüphanesinin etrafında spor sahaları, yürüyüş ve bisiklet yolları, böcek oteli ve hayvanat bahçesi de var. Hepsi doğayla iç içe tabii.
Geri dönerken ormanın koruyucusuyla karşılaştık. Doğrusu verdiği mesajla ne kadar haklı olduğunu gördüm. “Ormanda internet yok ama söz veriyorum daha iyi bir bağlantı bulacaksın”. Ormanın koruyucusu, yazımızı okuyan herkesin Ormanya’yı gezmesini tavsiye etti. Şimdi sıradaki yazıyı hazırlamak için gidip haritalarımı biraz kurcalamalıyım. Siz de bu arada en sevdiğiniz kitabınızı yanınıza alıp kendinizi en yakın ağaçlığın kucağına bırakın.