Yazar: Abdullah Zübeyr HOCAOĞLU (10 Yaşında)
Editör: Duru Meva UZUN (9 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
Soğuk bir kış akşamında uzun bir binada bilim adamları toplantı yapıyor ve söz Beykara’da. O, isminin manası gibi saygın ve sert kişiliği ile makinelerin yok edilmesi gerektiğini söylüyor. Sebep olarak da makinelerin insanları tembelleştirdiğini savunuyor. Buna sadece bilim adamı Ahves karşı çıkıyor. O da isminde olduğu gibi cesur biri. O, makineler yok olursa insanların çok zorlanacağını söylüyor.
Fakat insanlar Ahves’i dinlemiyorlar ve evlerde, sokaklarda, işyerlerinde, okullarda kısacası yaşamlarını sürdürdükleri her yerde makineleri yok etmeye başlıyorlar. Ahves’in taraftarları ise genelde sağlık ve eğitim örgütlerinden oluşuyor. Bunlar ellerine geçen tüm elektronik cihaz ve makineleri geliştirip daha güçlü, daha uzun ömürlü cihazlara dönüştürüyorlar. Fakat Beykara’nın adamları her yerde onları arıyor.
İnsanlar, makineler ve elektronik cihazlar olmadan 1 ay geçirmişlerdi. Bir koca ay. Bu ay içinde ne olduğuna bir bakalım: 4. haftaya kadar hiçbir problem çıkmamış bulunuyor. Fakat 4. haftada saat 06.00’da, evet bu erken saatte insanlar çıldırıyor. Çünkü artık kıyafetler, yiyecekler üretilemiyor ve bilginin yayılmasını sağlayan kitaplar da basılamıyor. İnsanlar aç, kıyafetsiz ve bilgisiz bir şekilde o uzun binaya saldırıyorlar.
Bilim insanları o uzun kulenin tepesinde korkuyla saklanıyorlar. Çünkü aç, kıyafetsiz, bilgisiz insanların bilincini kaybetmesi muhtemeldir. Aslında onların kafasında da soru işaretleri var. Onlar da zorlanıyor fakat paraları sayesinde yaşamlarını sürdürüyorlar. Fakat sonuçta zorlanıyorlar.
Sonunda bilim adamı Ergiden Bey insanların kendilerine yiyecek vermemesi üzerine bilim insanlarıyla anlaşıp Beykara’yı bilim adamlığından men ediyor. Ardından bilim adamı Ergiden Bey, adı gibi bir insan olarak yiğitçe Ahves’le beraber insanlara artık makinelerin geri kullanılacağını anlatıyor.
Bir ayın acısı yıllarca çıkıyor. Ah, yıkmak ne kadar kolay fakat yapmak bir o kadar zor. İnsanlar önce makineler yapmaya çalıştılar. Lakin bilgisiz oldukları için yapamadılar. Burada eğitim örgütü devreye girdi. Bilgileri ve gizli yerlerinde yapmış oldukları icatlar sayesinde yeniden makineler yapıldı. İnsanlar önce makineleri garip karşıladılar. Fakat insan her şeye alışıyordu. İnsanlar makinelere de alıştılar. Dünyayı tekrar inşa ettiler.
Bütün yaşananlardan sonra bilime, teknolojiye, ilme ve makinelere her zamankinden daha fazla önem verdiler.