Yazar: Zeynep Şen (11 Yaşında)
Editör: Muhammet Yusuf Doğan (12 Yaşında)
Şef Editör: Bilge Özsoy
Masal kitaplarının dolup taştığı, minik ve sevimli bir evde Neşe isminde hayal kurmayı çok seven tatlı bir kız varmış. Neşe’nin anne ve babası iş nedeniyle yurt dışına gitmeleri gerektiği için Neşe’yibüyükannesine bırakmışlar. Neşe büyükannesini çok severmiş. Çünkü Neşe için büyükannesi onu hayalden hayale götüren bir peri kızı gibiymiş. Neşe’nin büyükannesi ile bir sürü anısı varmış. Mesela bir keresinde masallar diyarına gidip orada Pinokyo’nun hiç yalan söylemediğini, Rapunzel’in aslında peruk taktığını ve Uyuyan Güzel’in hiç uyumadığını hatta saray halkını deliler gibi rahatsız ettiğini şaşkınlık ve kahkahalarla izlemişler.
Neşe bunları düşünürken mutfaktan mis gibi kokuların geldiğini fark etmiş. Mutfağa girince büyükannesinin o meşhur un helvasından yaptığını görmüş ve çok sevinmiş. Neşe ne zaman bu helvalardan yese hayallere dalarmış. Bu helvalar Neşe’nin masallar diyarına giriş biletiymiş. İlk ısırığı aldığında helvanın nefis lezzetinden gözlerini kapatmış ve masalsı yolculuk başlamış. Elinde helva tabağıyla Bay Bulut’tan aşağı doğru süzülmüş süzülmüş ve kendini yemyeşil bir köy meydanında bulmuş. Birden “Kaçın! Kurtarın kendinizi!” diye telaşlı bir ses duymuş ve bu sese kendini kaptırarak o da koşmaya başlamış. Bağıran kişinin Keloğlan olduğunu görmüş. Olanca gücüyle devlerden kaçıyormuş. Devlerin boyu Bay Bulut'a uzanıyormuş. Selvi ağaçları yanlarında cüce gibi kalıyormuş. Neşe o kadar hızlı koşuyormuş ki tabaktaki helvalar dökülmeye başlamış. Yere dökülen helvaları gören devler helvaları yemeye koyulmuşlar. Yedikçe küçülmüşler küçülmüşler ve sonunda normal insan boyutuna gelmişler. Devler eski hallerine döndüklerine çok sevinip birbirlerine sarılmaya başlamışlar ve aynı zamanda da Keloğlan ve köy halkı ile de barışmışlar. Köylüler ve Keloğlan, Neşe’yi günün kahramanı ilan etmişler ve Neşe’den her hafta köylerini ziyaret etme sözü almışlar. Hepsiyle vedalaşan Neşe tam Bay Bulut’a binecekken Keloğlan, “Dur! Deli kız, al bakalım; sana çıkınımı veriyorum. Bir dahakine helvalarını düşürmezsin,” demişve çıkınını bulutun üzerine fırlatmış. Neşe çok sevinmiş, teşekkür edip yola koyulmuş. Eve vardığında büyükannesine çıkınını gösterip olan biten her şeyi anlatmış. Keloğlan’ın hediyesini odasının en güzel köşesine koymuş ve ballı sütünü içip derin bir uykuya dalmış…
Un Helvası Tarifi
Duyduk duymadık demeyin! Devleri bile yola getiren un helvası tarifi burada. Eğer bir gün yolunuz devler ülkesine düşerse bu helvalardan götürmeyi unutmayın!
Malzemeler:
- 2 su bardağı un
- 125 gr tereyağı
- 1.5 su bardağı şeker
- 1.5 su bardağı süt
- İsteğe göre bir avuç ceviz içi
Yapılışı:
- Önce şeker ve sütü şeker eriyene kadar güzelce karıştırın.
- Yaptığınız şerbeti daha sonra kullanmak için kenara alın.
- Pişirilecek tencereye öncelikle yağı alıp eritin, sonra un ve cevizi ekleyin.
- Yüksek ateşte sürekli karıştırarak 10-15 dakika rengi iyice dönene kadar kavurun.
- Ocağın altını kısın, kavrulan un vecevizin üzerine kenarda beklettiğimiz soğuk şerbeti dökün. Sürekli karıştırın.
- Önce çok sulu bir kıvam olacak ama korkmayın, karıştırmaya devam edin.
- Helvanız istediğiniz kıvama geldiğinde ocağın altını kapatın.
-Beş dakika kadar üzerini kapatıp beklettikten sonra kaşıkla şekil verin.
- Helvamız hazır, afiyet olsun!