Yazar: Eslem Ravza DURAN (13 Yaşında)
Editör:Mustafa Asım ACAR (12 Yaşında)
Şef Editör: Yağmur KARACAN
California’da çok ünlü bir reklam şirketinin sahibi olan Bayan Harper, saat dokuz civarı bugünkü 29. telefon konuşmasını bitirmiş, derin bir oh çekerek kendini yatağına bırakmıştı.
Çok satan bir markayla anlaşmıştı ve anlaşmaya göre marka, Cadılar Bayramı yaklaşırken yeni bir ürün piyasaya sürecekti. Bayan Harper’ın şirketi de bu ürünün sıra dışı bir reklamını yapacaktı ve bu vampir temalı bir reklamdı. Neyse ki her şey ayarlanmıştı ve sabah sadece çekim yapılacaktı. Bayan Harper bunun rahatlığıyla uykuya daldı.
Sabah olunca telefonunun çalmasıyla birlikte uyandı, arayan sekreteriydi ve günün kötü başlamasına sebep olacak bir haber vermişti: Reklamda oynayacak oyuncu ayağını kırmıştı. Çekimlerin bugün yapılması gerekiyordu, telaşla doğruldu ve bir çözüm düşünmeye başladı.
O sırada odanın içinde bir ışık belirdi. Bayan Harper ışığın kaybolmasını bekledi, ışık yavaşça kaybolurken ortaya kocaman komik bir şapka ve güneş gözlükleri takan bir adam çıktı. Bayan Harper adama bakarken adam şapka ve gözlüğünü çıkarıp kenara koydu ancak adamın kıyafetinde bir gariplik vardı.
Bayan Harper adama sordu: “Nesin sen?”
Adam cevapladı: “Ben bir vampirim. Gerçi kıyafet ve dişlerden anlaman gerekirdi ama neyse.”
Birden yüz ifadesini değiştirip iğreniyormuş ifadesi takındı.
“Siz insanlar ne biçim yaratıklarsınız? Güneş teninizi nasıl yakmıyor? Bir formülü varsa bana da söyleyin, ben de faydalanayım. Buraya gelene kadar neler çektim biliyor musun?”
Vampir, kısa bir duraklamadan sonra tekrar konuştu: “Bak şekerim, biz vampirler Cadılar Bayramı yaklaşırken yaşadığımız yerden bu topraklara geliriz ki insanlara şaka mı, şeker mi yapabilelim. Ben de gündüzleri dışarı çıkamadığım için hizmetçim dışarıda işlerimi hallediyor. Senin de benimle ilgili bir reklam çekeceğinin ilanını görmüş bana getirdi ve oyuncunun sakatlandığını söyledi. Sonra da vampir temalı bir reklamda kim oynarsa reklam patlar diye düşündüm ve cevap tabii ki gerçek bir vampirdi. Ben de senin kurtarıcın olarak buradayım. Bu arada gönüllülük esası olsun, bizim oralarda para geçmez.”
Bayan Harper vampire sordu: “Nesin sen, melek mi?”
Vampir güldü ve “Meleğe benzer bir yanım mı var? Ayrıca beni o iyilik bağımlılarıyla karıştırma. Kendi şöhretim için buradayım. Yoksa sıcacık tabutumu bırakıp niye buraya geleyim değil mi?” diyerek cevapladı.
Bayan Harper teklifi kabul etti, beraber şirkete gittiler.
Çekimler başlamadan önce vampir Bayan Harper’a sordu: “Bu neyin reklamı acaba?”
“Deterjan.”
“Deterjan mı? Ciddi misiniz siz? Madem bu bir deterjan reklamı neden vampir temalı?”
“Çünkü sıra dışı bir fikir bulmam lazımdı. Bunun için de biçilmiş kaftan sizdiniz. Ayrıca, deterjanın çok güçlü olduğuna insanları inandırmamız gerekiyor. Vampirlerin insan kanını emdiği gibi bu deterjan da kirleri emecek.”
“Demek öyle, hadi yapalım.”
Vampirin onayı üzerine çekim alanına gittiler. Herkes vampiri çok güzel karşılamıştı, biraz zor olsa da nihayet çekim bitmişti fakat bir sorun olduğunu kimse anlamamıştı. Vampir kamerada görüntülenemiyordu. Bayan Harper durumu fark etmişti ama artık çok geçti. Olayı bozuntuya vermek istemeyen Bayan Harper ve ekibi vampire sonsuz teşekkürlerini sundular ve vampir bir daha görünmemek üzere ortadan kayboldu.