top of page
Ayşe Erva Küpeli

Rüya Bağları

Yazar: Ayşe Erva Küpeli (9 yaşında)

Editör: Mustafa Asım Acar (11 yaşında)

Şef Editör: Bilge Özsoy

Ben Mamma. Rüya görmeyeli tam 5 ay oldu. Böyle söyleyince abarttığımı düşünebilirsiniz. Ama hayır, abartmıyorum. İlk zamanlarda bende bunu pek sorun etmiyordum. Ama artık rüya görmek istiyorum. Rüya görmeyi çok özledim. Mutlaka biri, bir şey bana rüyalarımı geri verecek. Sadece o şeyi bulmam lazım. Biri rüyalarımı bulmama bir an önce yardım etmeli!

Duvarlar üstüme geliyordu. Daha fazla evde durmaya tahammül edemezdim. Hava soğuk olsa da dışarı çıkmalıydım. Açık kalan pencereye yöneldim. Paslanmış pencere kulpu yine sorun çıkarıyordu. Defalarca kapatmayı denedim, bir türlü kapanmıyordu. Daha fazla uğraşamayacaktım. Köşede duran sehpayı çektim ve pencerenin önüne koyup evden çıktım.

Dışarıda hava beklediğimden daha da soğuktu. İyi ki sarı benekli beremi ve upuzun yün atkımı yanıma almıştım. Kaldırımda yürürken arabanın altında soğuktan büzüşmüş ve titreyen yavru bir kedi gördüm. Beremi çıkarıp kediyi sardım ve yoluma devam ettim. Yağmur yağmaya başladı. Evden çıkarken şemsiyemi almayı unutmuştum. Montuma iyice sarıldım ve yürümeye devam ettim.

Birden bir gıcırtı duydum, bu tanıdık bir gıcırtıydı. Bu ses son rüyamda da vardı. Bu yol, bu dükkanlar, bu paslı terzi tabelası. Evet evet, tam da son rüyamdaki gibiydi her şey. Bu bir işaret olabilir miydi? Ama terzide ne işim olabilirdi ki? Merakıma yenik düşmüştüm. Terziye doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.

Kapının önüne gelmiştim. Tozlu ve paslı kapı kolunu açarak içeri girdim. Terzi sanki beni bekliyormuş gibi karşıladı ve bana sessizce şunları söyledi:

- Endişelenme. Buraya neden geldiğini biliyorum. Ben rüya tamircisiyim. Rüya bağlarını onaracağım. Hadi beni takip et.

Yaşlı adam beni örümcek ağlarıyla dolu, gıcırdayan tahta merdivenlerden indirdi. Perde gibi kumaşları araladı. Oraya bir sandalye getirdi ve bana oturmamı işaret etti. Elleri titriyordu. Bu beni biraz endişelendirmişti. Ya yanlış giden bir şeyler olursa? Kötü düşünmemeliydim. Başka çaremin olmadığını biliyordum. Rüyalarımı, hatta kabuslarımı bile özlemiştim. Yaşlı terzi bu sırada konuşmaya başlamıştı:

- Rüyalar pencere gibidir, her birinde farklı manzaralar vardır. Şimdi bakalım rüya bağlarınıza neler olmuş. Bağlar arasında büyük bir kopma meydana gelmiş. Rüya bağları ipe benzer çok çekersen koparlar. Hiç merak etmeyin, çok kısa sürecek.

Ve öyle de oldu. Hiçbir acı hissetmemiştim. Artık rüya görebilecek miydim diye düşünürken aklıma teşekkür etmeyi unuttuğum geldi, teşekkür edip dükkândan çıktım.

Eve dönünce bozuk pencerem rüzgârın etkisiyle açılmıştı ve beremi verdiğim yavru kedi içeri girmiş bana teşekkür eder gibi bakıyordu. Benim için yatağımı ısıtmıştı. Karnımızı doyurduktan sonra kediyle beraber uykuya daldık. Günler sonra artık rüya görebiliyordum...



bottom of page