top of page
Sude SAYGIN

Sıcacık Arkadaşlık

Yazar: Sude Saygın (11 Yaşında)

Çizer: Zehra Alpay (12 Yaşında)


Sabah uyandığımda her zaman ki gibi dışarıda kar yağıyordu. Küçük kulübemden çıkıp kürekle yolumdaki karları temizlemeye başladım. Artık alışmıştım. Yaz, kış, ilkbahar, sonbahar… Kuzey Kutbunda yaşadığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bir kar küresinin içinde yaşıyorum. Hatta arkadaşlarımla birlikte. Onlar yanımdaki kar kürelerinde yaşıyorlar. Hiç dışarı çıkmadık. Ama iyi tarafı, dışarıdaki kötülüklerden korunuyoruz. Bu sabah Tanem’ i hiç görmedik. Bunu da bana Ahen söyledi. Başta küresinin içine bir sıcaklık girip hasta olduğunu düşündük. ( Bu ihtimalin olması çok zor ama…) Sonrasında gayet normal bir şekilde kulübesinden çıktı. Bağırarak “Alya, Ahen ben buradan gidiyorum. Bu küreden de, kulübeden de sıkıldım. Yeter! Sizinle küreler arası bağırarak konuşmaktan bıktım. Yüz yüze konuşmak varken… Benimle dış Dünya’ yı keşfetmeye geliyor musunuz?” Ahen ile ben buz kesildik, daha önce hiç kaçmayı düşünmemiştik. Hatta dışarı hakkında birbirimize hikayeler anlatır, korkardık. Ahen sinirle “Ne saçalıyorsun Tanem! Ne demek kaçmak. Burada insanların bizi almasını bekleyecektik hani!”

- Bunlar bizi burada tutmak için uydurulmuş yalanlar. Alya! Geliyor musun, gelmiyor musun?

- Alya onunla gitmiyorsun değil mi?

Kalbim küt küt atıyordu. İki yakın arkadaşım arasında seçim yapamazdım. Ama ismimi bağırarak söylenmeye devam edildikçe soğuk soğuk terlemeye başladım. Ve sonrasını hatırlamıyorum. Ayılınca Tanemin küresini kırarak kaçtığını gördüm.

- Ahen, Alya’nın kaçmasına izin mi verdin?

- Zıvanadan çıkmıştı. Ne yapsaydım.

- İnanamıyorum sana! Onu bulmaya gidiyorum. Görüşürüz.

Ahen kaşlarını çatarak kulübesine girdi. Bende kulübemde küreyi kırabileceğim bir nesne arıyordum. O sırada tamir çantamdaki çekici kullanma fikri geldi. Hemen alıp işe koyuldum. Zor olsa da kırmayı başardım ve çıktım. Birde önümde uzun bir koli dağı vardı. Ama çatallarım ve torna vidamla tırmanmayı başardım. Kolinin kapağını da açtıktan sonra beni bekleye yüksek miktarda ışık ve ısı ile karşılaştım. Kendimi çok halsiz ve susuz hissediyordum. Aslında yanıma birkaç tane su şişesi almıştım ama şimdi harcamayacağım. Zor durumlar için. Aynı şekilde aşağıya da indim. O anda yerde baygın yatan Tanemi gördüm. Dudakları kupkuruydu. Hemen su içirdim kendine gelmişti. Beni görünce duygulanıp ağlamaya başladı. Ona sarıldım ve onu çok sevdiğimi söyledim. İlk defa yüz yüze konuşuyorduk. O sırada pat diye bir sesle irkildik ve arkamıza döndük. Bu Ahendi. İnerken yere düşmüştü. Hemen ona yardım ettik ve sarıldık. Bir şeyi yoktu. Su içirdik. Bu arkadaşlık Ahen’ in sert demirden kalbini yumuşatmıştı ve dayanamayıp yanımıza gelmişti. O soğuk ve sessiz depodan el ele tutuşarak çıktık. Her ne kadar Dünya bize büyük gelse de hiç bir şey bizim arkadaşlığımızdan büyük olamaz.

bottom of page