Yazar: Arzu ÜNAL (11 Yaşında)
Editör: Yağmur KARACAN
Sevgili Günlüğüm,
Bugün biliyorsun ki ustam Monet'in eseri Şemsiyeli Kadın'ı bitirmekle uğraşıyorduk. Bugün sonunda bitirdik. İyi bir iș çıkardığım için ustam bana Paris'in en güzel kafelerinden birinde sıcak çikolata ısmarladı. Onun yanında o kadar süredir eğitim aldığım hâlde doğru düzgün oturup ona sorular soramadım. Bildiğin gibi ben soru sormayı sevdiğim için ona başladım soru sormaya.
- Ustam, izin verirsen sana birkaç soru sormak istiyorum. Sen bu ișe nasıl başladın?
-Hmm. Aslında benim babam tüccardı, hatta benim de tüccar olmamı istiyordu. Ama ben ressamlık yeteneğimi fark ettim ve karikatürler çizerek gazetelere sattım. Bu yeteneğim yıllar geçtikçe geliști.
-Peki şimdiye kadar ressamlığı bırkmayı düșündün mü?
-Tabi ki her insan gibi kötü zamanlarım oldu, ama hiçbir zaman ressamlığı
bırakmayı aklımın ucundan bile geçirmedim. Çünkü kötü günlerimde hep resimlerimin bașına geçtim. Onlar beni iyileştiriyordu.
-Oh. Sevdiklerinden biri sana bu iște karșı çıkan, yani bu iși yapmanı istemeyen oldu mu?
-Oldu, olmaz mı? Ama ben kararlıydım, bu iși yapacaktım. O yüzden kimsenin bana engel olmasına izin vermedim. Çünkü bu iși onlar değil ben yapacaktım.
-Vay beee!
-Evet. Neyse bu kadarı yeterli diye düşünüyorum. Sıcak çikolatanı da bitirdiysen, haydi gidelim.
Artık az da olsa ustam hakkında bir șey daha fazla biliyorum.
Șimdi yatmalıyım sevgili günlüğüm. Hoșça kal.
Isabel.