top of page
Hümeyra İşcan

Terros ve Yeryüzü

Yazar: Hümeyra İşcan (11 yaşında)

Editör: Salih Doygun (11 yaşında)



“Yeryüzü’ne Düşen Kız” kitabının isminde bir şey fark ettiniz mi? Mesela “Yeryüzü’ne” derken kesme işareti ile ayrılan yer… Bu aslında okumadan önce bir şeyler anlatıyor gibi. Örneğin yeryüzünün bir isim olması. Aslında yazar burada dünya diyebilirmiş. Ama o, Terros adındaki bir gezegende Dünya’ya taktıkları isimlerden birini söylemeyi tercih etmiş. Umarım metnin devamını merak etmişsinizdir. Çünkü bu merak uyandırıcı girişi yapmamım sebebi tam da bu.


Öncelikle yazar hakkında bilgi vermek istiyorum. Belki başka kitaplardan da tanıyabilirsiniz. Kitabımızın yazarı Patricia Forde. 1960 yılında İrlanda’nın batısındaki Galway şehrinde doğmuştur. Çocuklar için birden fazla kitap kaleme almış, televizyon programları için yazılar yazmıştır. Bunların yanı sıra ilkokul öğretmenliği de yapmış ve Galway Sanat Festivali’nde yönetici olarak yer almıştır. İlk gençlik kitabı olan Liste ile International Youth Library tarafından verilen White Raven Ödülü’nü kazanmıştır. Ayrıca Liste, İrlanda’da yılın en iyi kitabı seçilmiştir. Yazdığı kitaplar İrlanda, Amerika, Avustralya, Danimarka, Rusya ve Hollanda’da yayımlanmıştır. Forde, Liste ve onun devamı olan Son Kelime kitapları ile Türkiye’de en çok okunan gençlik yazarlarından olmuştur. Yeryüzü’ne Düşen Kız yazarın uzun zamandır beklenen en yeni romanı.


Şimdi kitabı biraz daha ayrıntılı inceleyelim. Aria, Terros Gezegeni’nde yaşayan bir kız çocuğudur. Bir gün dersteyken DNA’larını incelerler. Fakat Aria’nın DNA’sı diğerlerinden daha farklıdır. DNA’sının niye diğerlerinden farklı olduğunu öğrenmek için gece yarısı Merkez’e gitmeye karar verir. Gittiğinde şok edici gerçekle karşı karşıya kalır. Öte yandan on dört yaşına basmıştır. Büyük bir merakla Duyuru gününü beklemeye başlar. Gideceği gezegen olan Gölge Gezegenleri’nin danışmanı da babasıdır. Gizli bir iş üstlenmişlerdir. Aria, işin detaylarını ileride öğrenirken aynı zamanda insanlara karşı bakış açısı değişir ve Yeryüzü’nde olduğu sürece çığır açıcı boyutta olaylar yaşar. Kitabın devamını merak ettiyseniz okumanızı tavsiye edebilirim. Peki, neden mi?


Öncelikle bu kitap diğer bazı kitaplarda olduğu gibi insanları kötülüyor, değersizleştiriyor. Fakat sonra yazar bu konuyu kitabın devamında yaşanan olay ve davranışlarla öyle bir toparlıyor ki insanların kötü olduğuyla ilgili düşünceler aklınızın ucundan bile geçmiyor. Örneğin ilk başta insanların arasında bir bağ olmadığı söylenirken kitabın devamında güçlü abla kardeş ve arkadaş bağlarıyla aklınızda bu eleştiriden kırıntılar dahi kalmıyor. Öte yandan distopik bir kitap olduğu için aksiyon ve macera bitmiyor. Empati yeteneğiniz güçleniyor. Terros Gezegeni ölümsüzlüğü bulmaya çalışırken Yeryüzü’nde insanlar tabiatı gereği öleceğini biliyor ve hayatını yaşıyor. Beni en çok etkileyen konu bu olmuştu, ölmek... Ama Grace’in söyledikleriyle içim yumuşamış, bir hoş olmuştu. Bir de yazar çok iyi bir ters köşe yapmış, tek sorun bunu ilk sayfalarda belli etmesiydi. Onun dışında iyi bir ters köşeydi. Bence bu nedenlerden dolayı kitap okunabilir. Okunmaması için bir şey düşünmüyorum. Sadece kitap çok çabuk sona erdi. Nasıl bittiğini bile anlayamadım. Sonu biraz tane tane olsaydı daha iyi olurdu. Kitapta fark ettiğim bir detay vardı. Terros Gezegeni çok ileri ve bir sürü deney yapıyor. Kitabı okurken aslında bunlardan biraz bahsediyor. Örneğin streç tulumları vücut sıcaklığını ayarlıyor, hafıza diski ve kendi ürettikleri çeşit çeşit ilaçlar.


Kitabın kapağı çok karanlık. Yani tren bile zar zor görünüyor. Aynı zamanda kitabın ismi bayağı büyük yazılmış. Kapağın yarısını kaplıyor. Yazarın ismi çok dikkat çekmiyor, üzerindeki yazı da. Kız düşerken etrafında bir sis var. Sis sanki bir tür çizim gibi dikkatimi çekti. Ben olsam kitabın ortasına Aria’nın gölgeli bir şekilde yüzünü tasarlardım, kulağında hafıza diski olurdu. Sol köşede Terros Gezegeni, Seb Roy ve ailesi. Sağ köşede Yeryüzü, Megan, Duke ve Grace. Aria’nın üstünde kitabın adı. Kapağın altında yıldız gemisi, saklandıkları ev ve gizli işlerini başlattıkları tren. Yazarın ismi. Yalnız yüzler gölgeli olurdu ve resimlerle yazarın ve kitabın ismi de kabartmalı olurdu. Yani ben böyle tasarlardım. Bence dolu dolu ve okuyucuya spoiler vermeyen bir tasarım olurdu.


Kitabımız Yeryüzü’ne Düşen Kız Temmuz/2024’de çıktı, yani tazecik. Yazarı Patricia Forde, çevirmeni Elif Nihan Akbaş. Genç Timaş Yayınlarından. 12 yaş ve üzeri herkes okuyabilir. Türü fantastik-bilim kurgu, içerdiği konular distopya-ölümsüzlük-özgürlük. Elimde bulunan birinci baskısı. Kapak tasarımı asıl halinden değiştirilmemiştir. Ayrıca size başka bir kitap da önermek isterim. Son İnsan, yazarı Lee Bacon. Eğer merak ettiyseniz Dergi Mudita’nın onuncu sayısında Son İnsan kitabının “Gerçek Her Zaman Doğru Mudur?” başlıklı tahlilimi bulabilirsiniz. Bu kitapla pek alakalı olmayan ama yine bu yazarın yazdığı Liste ve devamı Son Kelime’yi de önerebilirim. İkisi de aynı bu kitap gibi çok güzel ve kaliteliler.


bottom of page