top of page
Sare İzci

Uçan Adam

Yazar: Sare İzci (10 Yaşında)

Editör: Muhammed Yusuf Doğan (12 Yaşında)

Çizer: Hafsa Meryem Yavuz (10 Yaşında)



Yıl 1630.

Ben Muhammed, 11 yaşındayım. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin yanında çıraklık yapıyorum. Görevim onun ihtiyacı olan şeyleri almam. Görevimi severek yapıyorum. Bir gün ben de onun gibi olmak istiyorum. Birkaç gün önce ustam benden bir miktar kumaş ve tahta istedi.

- Usta, bu kadar kumaş ve tahtayı ne yapacaksın?

- Son zamanlarda kuşların nasıl uçtuğunu merak ediyorum ve araştırma yapıyorum. Kuşlar gibi uçmak istiyorum, bunun hayalini kuruyorum.

Kuşların nasıl uçtuklarını düşündüm. Hava, tüy, kanat… Evet, kanat!

- Usta, o zaman kanat yapmayı mı planlıyorsun?

- Evet, uzun zamandır kuşlarınki gibi kanatlar yapmanın ve yüksek bir yerden atlamanın hayalini kuruyorum.

- Ama usta, bu çok tehlikeli değil mi?​

- Evet bu çok tehlikeli ama ben bunu başarabileceğime inanıyorum.

- Peki kanatları yapıp uçmayı başardın diyelim, ya kanatlar kırılıp aşağıya düşersen?

- Merak etme. Zaten bu bir günde yapılacak bir iş değil. Kanatları yapmam benim iki hatta üç yılımı alabilir.

Uzun bir zaman süreceği belliydi. Başarmanın hayali bile güzelken gerçeği nasıl olacaktı kim bilir? Yardım etmekte ve çıraklığını sürdürmekte tereddüt bile etmedim.

- Bunu yapmak çok zor olacak olsa da ben size elimden geldiği kadar yardım edeceğim.

- Evet, bu hayalimi gerçekleştirmek için yardımına çok ihtiyacım olacak Muhammed. Bana Aziz ustadan bir kutu çivi getirir misin?

- Tabii, usta!

İki yıl böyle geçip gitti. Kanatları tamamladık ve yarın uçmayı deneyeceğiz. Ama ben ustam için çok endişeleniyorum.

- Usta, sence başarabilecek misin?

- Allah’ın izniyle başarabilirim, benim için endişelenmene gerek yok.

- Peki neden yarını seçtin?

- Yarın lodos olacak gibi duruyor. Bu rüzgâr sıcak olduğundan uçuş için en uygun zaman olabilir.


Beklenen gün geldi çattı. Galata Kulesine doğru yola çıktık. Etraftaki herkes ustama yaptığının çok tehlikeli olduğunu söylüyordu. Ama ustam söylenenlere aldırmıyordu. Ağır adımlarla Galata Kulesine çıktık. Etraftaki herkes ustamın Galata Kulesinden atlamasını hayretler içinde bekliyordu. Ustam büyük bir cesaretle Galata Kulesinden atladı. Üsküdar’a doğru uçmaya başladı. İndiği yere koşarak gittim. Ustamı Doğancılar Meydanında buldum. Nefes nefese kalmıştım. Etraftakiler ustama nasıl uçtuğunu soruyordu. Bende ustamın sözlerine kulak kabarttım:

- Hayallerim ve merakım olmasaydı uçmayı başaramazdım. Ben Allah’ın verdiği cesaret ve güç ve bir de çırağım Muhammed’in yardımıyla uçmayı başardım.

Ustamın sözleri beni çok mutlu etmişti. O sırada kalabalık dağılmış, ustamda yanıma gelmişti.

 - Usta, acaba ben de yön bulmaya yarayan bir alet yapabilir miyim?

- Sen hayallerinin peşinden gidersen her şeyi yapabilirsin Muhammed.

 


Comments


bottom of page