Yazar: Buğlem Ayaz (13 Yaşında)
Editör: Mustafa Asım Acar (12 Yaşında)
Çizer: Sare Hazar
“Okul radyosu sunar. 5. ders yapılacak olan ‘Lisenin Çılgınları’ konserine hepiniz davetlisiniz. Modunuz yüksek gülüşmeleriniz daim olsun. Hepinize iyi günler dileriz!” Bir piyanist, bir gitarist, bir baterist, 2 erkek ve 2 kız vokalistten oluşan “Lisenin Çılgınları Grubu” lisemizin vazgeçilmezidir. Geçen sene yaptıkları konserle büyük ilgi toplamışlardı. Tekrar dinlemeye o kadar çok bekliyordum ki, işte o gün geldi ve o gün bugün!
Bunları aklımdan geçirdikten birkaç dakika sonra müzik odasından bağırmalar gelmeye başladı. Sanırım kavga ediyorlardı. Tam da konser günü olacaklar oldu. Grup ayrıldı. Kapı açıldığında dağılan tesbih taneleri gibi her üye ayrı bir yana gitmeye başladı, belli ki aralarında bir gerginlik yaşanmıştı. Aslında gerginlik demek az kalırdı…
Okulda telefon kullanmak yasak olmadığı için internetten yayınlayarak konseri iptal edeceklerini duyuracaklarını tahmin ediyordum ki beklediğim gibi oldu: “Okul radyosu sunar. 5. derste yapılacak olan ‘Lisenin Çılgınları’ konseri iptal edilmiştir. Mutluluğunuz ve neşeniz eksik olmasın. İyi günler dileriz.” Spikerin sesinden mutsuz olduğu anlaşılıyordu. Herkes biraz mutsuzdu amakonsere katılmak için can atanlar daha mutsuzdular, tıpkı benim gibi.
Aradan yaklaşık bir veya bir buçuk hafta geçti. Sınavlar bitti, herkes rahatladı ama konserin eksikliği hissediliyordu. Geçen seneki neşe, mutluluk ortalıkta yoktu. Ta ki “Lisenin Çılgınları” barışana kadar. Kantin masasının üstüne çıkan grup üyelerini fark ettim. Bundan sonra ne olduğunu anlamam biraz zaman aldı çünkü şok olmuştum. “Okulumuzun sevgili öğrencileri, saygıdeğer öğretmenlerim. Bir hafta önce bir anlaşmazlık sonucunda ‘Lisenin Çılgınları’ grubu dağılmıştı. O bir buçuk haftada fark ettik ki biz aslında yanlış bir şey yapmışız. Yarın 5. derste konserimizi veriyoruz.” Kantin alkışlarla dolmuştu. Okulun ortasında açık bir alanda bulunan kantinde mikrofonla söylenilen her şey duyulabiliyordu. Bu da bütün lisenin bir heyecana kapılmasına sebep oldu. Lisenin Çılgınları bizden bir şey istedi. “Sizden bir ricamız var. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı bir araya toplayın ve yarın istediğiniz kıyafetleri giyip gelin ve arkadaşlarınızla aynı giyinmeyi unutmayın çünkü arkadaşlarınız sizin için en değerlileriniz. Bu yüzden konserimizi ‘Asla Ayrılmayacak Dostlara’ adıyoruz. Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle. Yarın görüşürüz!”
Bütün okul neşe, mutluluk ve heyecanın birleşimi olan bir duyguya kapıldı. Herkes çok şaşkındı. Bu bir buçuk hafta içinde ne geçmiş olabilirdi ki bu grup tekrar birleşmişti? Herkesin merak konusu buydu. Ve o sırada yarın için heyecanlanan ben gece uyuyamadım. Aslında arkadaşımı da uyutmadım, uyumaya niyeti olmadığını söyleyince sohbete daldık ve gece saat 4’e kadar konuştuk. Abartmıyorum, abartılacak bir yanı yok çünkü çok heyecanlıydık ikimiz de. Bulduğumuz ortak parçalarla muhteşem bir kombin yaptık ve tam çılgına benzedik. Sade ama gösterişli bir kombin yapmayı başarmamız sanırım 2 saatimizi buldu ama başardık.
Konser zamanı geldi çattı. Nasıl heyecanlıyım anlatamam, bahçeye kurulan konser alanında minderleri kapmak için yarışa girenler, konser başlayana kadar kendi kendine şarkı mırıldananlar ve bizim gibi heyecanla sohbete devam edenler vardı. Sohbetimiz yarıda kesildi ve konser başladı. İlk şarkının sonunda aklımızı kurcalayan o sorunun cevabı geldi. “Hepinize tekrardan merhaba! Biz ‘Lisenin Çılgınları’ bir hafta önce ayrılan ve sonra tekrar barışan grup. Herkesin aklında neden ayrıldınız sorusu var. Biz kavga ettik ama her şeyde. Klibi çekerken, hazırlanırken, şarkı söylerken, prova yaparken... Her zaman kavga ettik ve artık dayanamayarak ayrıldık. Peki nasıl barıştık? Şehir dışındaki bir arkadaşa kliplerimiz ile ilgili videolar göndermiştik. Ortak gruptan mesaj geldi ve dedik; biz madem bu kadar iyiydik o zaman niye ayrıldık? Herkesi bir araya topladık ve aynı anda birbirimize sarıldık. Sanırım o bir hafta bir milyon yıl gibi geçmişti. Herkes birbirini özlemişti. Sonra düşündük ve iptal ettiğimiz konseri tekrardan yapmaya karar verdik. Sizleri de müziksiz bırakmak istemedik.”
Konseri dinlemeye gelen öğrenciler alkışlarla konuşmayı sonlandırdıklarını düşündü ama "Lisenin Çılgınları”nın söyleyecekleri daha bitmemişti. “Şimdi size önemli bir şey söyleyeceğim gençler. Dostlarınızı asla bırakmayın. Onlar sizin için bir yol arkadaşı, bir kardeş belki de o yollarda ilerlemenizi sağlayan tek şey. Dostsuz hayat yaşanmaz. Bunu unutmayın.” O alkış tufanından sonra büyük bir coşkuyla yeni bir şarkı, aklımda çalmaya başladı.