top of page
Nahide Rana Can

Ötede mi Ormanda mı?

Yazar: Nahide Rana Can (11 yaşında)

Editör: Emine Yaren Öcal (13 yaşında)

Şef Editör: Bilge Özsoy



İşte yeni bir kitapla karşınızdayım. Bu seferki kitabın adı: Öteorman. Yazarı Darren Simpson. Onu, aynı zamanda çok satan “Çöpçüler” ve “Anı Hırsızları” eserlerinden de tanıyoruz. Yazar ailesiyle birlikte İngiltere’de yaşıyor. Yazar ile ilgili araştırma yaparken, bir röportajında “komik bir şekilde yanlışlıkla çocuk kitabı yazarı olduğunu” okudum. “Yazmanın sadece gerçekten kaçmanın bir yolu olmadığını, aynı zamanda gerçekle sıra dışı bir karşılaşmanın aracı olduğunu keşfettim,” diyor.

Genç Timaş’tan çıkan kitabın Türkçeye çevirisi Esma Fethiye Güçlü’ye ait. Ben birinci baskısını okudum. Ön kapak resmi altlı üstlü iki parça halinde. Üst kısımda güneşli bir hava, çarklar, güzel bir göl ve iki kişi bulunuyor. Alt kısmında ise hava sisli ve bulutlu, her yerde binalar var, kargalar uçuyor ve bir karga adam var. İki resim birbirinin yansıması çağrışımı yapsa da bu resmin, kitabın içeriğiyle bütünleştiğini kitabı okurken anlıyorsunuz. Ayrıca kapağın üst kısmında, “Hayal gücünüz kadar geniş ve karanlık bir dünya…” cümlesi dikkat çekiyor. Kitabın orijinal dilindeki kapağı ile bizim elimizdeki kapağı arasında hiç fark olmamasının yanı sıra arka kapak yazıları biraz farklı.

Kitapta resim var diyemeyeceğim ama yok da diyemiyorum. Kitap bölümlerin yanı sıra olayların yaşandığı günlere de ayrılmış. Bu şekilde yedi parça var. İşte bunlar kapak resmi ile aynı görsele sahipler. Ama bunlar kitabın o sırada anlattığı konuyu göstermedikleri için kısaca şöyle diyeceğim, kitap resimsiz. Olayları zihnimizde resimlemek, bizim hayal gücümüze bırakılmış.

Kitapta burası böyle olsa daha güzel olurdu dediğim yerler oldu. Ayraç Kitap Kulübünde bu kitabın tahlilini yaparken bir yerde öyle bir senaryo kurduk ki koca bir serilik hikâye çıkardı oradan (233-234). Kitapta gerildiğim, sinirlendiğim, paniklediğim, “Nasıl olur?” dediğim yerler oldu. Özellikle Bren Öteormandayken hissettim bu duyguları. Beğenmediğim, gözümde canlandırdığım ve iğrendiğim yerler de oldu. Featherly mesela… Aynı zamanda yazarın ikileme düştüğünü düşündüğüm yerler de oldu. Ama kitabı beğendim de aynı zamanda. Şu noktada biraz kararsız olduğumu söylemeliyim. Kitabı hem beğenip hem de bu kadar çok eksik bulunca kafam karıştı. Ama olsun, yine de kitap güzeldi bana göre.

Kitaptaki en sevdiğim sözler ise Cary’nin zorbalarla ilgili şu sözleriydi: “Zorbalar hayvanlar gibidir. Korkunun kokusunu alırlar. Böylece daha güçlü hissederler. Bu yüzden korkunu gizlemelisin. Dik durup biraz ses çıkar. Havlayan köpek ısırmaz derler. Böylece zorbaları başından defedebilirsin. Zorbalar her zaman kolay lokma peşindedir. Bütün zorbalar korkaktır. Bir zorbanın kendinden daha iri biriyle uğraştığını gördün mü hiç? Ya da kendi boyunda biriyle? Zorbalar hep böyledir. Beni deli eden şey de bu zaten. Sadece bir ödlek kendinden küçük biriyle uğraşır. Güven bana. Karşısında dik durursan seni rahat bırakır. Korktuğunu gizle. Korkunu gerçekten yenene kadar numara yap.” (sayfa 120)

Kitabın ana temalarının arkadaşlık, cesaret, zorbalıkla mücadele olmasının yanı sıra ara temalarında aile ilişkileri ve kayıplar da yoğun bir şekilde işlenmiş. Bunlar haricinde zorbalara ve onlarla nasıl baş edileceğine dair de pek çok bilgi verilmiş. Bu açıdan yazarın sanki yaşamış gibi anlattığını da söylemeliyim.

Kitapta iki farklı dünya anlatılıyor. Biri Öteorman, diğeri gerçek dünya. Kitabın bu noktada Narnia Günlükleri serisindeki Narnia ve gerçek dünya arasındaki yer ilişkisine benzediğini söylemeliyim. Bu nedenle hayal gücünü zorlayan bir kurgusu, okuru fazlasıyla etkiliyor. Kitaptaki bazı tasvirler, karanlık ve rahatsız edici. Bu nedenle 11 yaş ve üzerine tavsiye edebilirim.

Kitaptaki hikâyeye gelince; ana karakter 12 yaşında Bren adında bir oğlan. Bren, ablasını Evie’yi kaybedince kendi yalnızlığına bürünmüş, hayatında olan her şeyi kabullenmişlikle içine kapanmış bir çocuktur. Eskiden beri ona zorbalık yapan Shaun’a katlanmak ise Evie’den sonra iyice zorlaşmıştır. Annesi ve babası da Evie’nin hasretine dayanamayıp kendi dünyalarına çekilince Bren hepten çaresiz kalmıştır. Ablasıyla birlikte hayallerinde kurdukları Öteorman, bambaşka bir dünya olarak onun sığınacak limanı olur. Çünkü, orada Evie hala hayattadır. Aynı zamanda okula gelen Cary isimli bir çocukla arkadaş olur ve Bren’in derin yalnızlığını bir nebze olsun azaltır Cary. Ancak Cary’nin dik başlılığı gerçek dünyada Shaun ile işleri daha da karıştırır. Öteorman’da da Featherly ortaya çıkınca iki dünyası birden başına yıkılan Bren, tüm bu zorluklara göğüs germek zorunda kalır. Korkak olduğuna inanan Bren, bu yolda hiç şansı olmadığını düşünüyordur. Günden güne katlanılmaz olmaya başlayan hayatında Bren yenilecek mi?

Bu sorunun cevabını tabii ki vermeyeceğim. Siz okuyup tamamlayın. Bakalım cevabı bulabilecek misiniz?

Unutmayın ki, cesaret her zaman gürültülü olmak zorunda değildir. Sessiz de olabilir. Onu aramamız gereken yer kalbimizin en derinleridir.

İyi okumalar, iyi eğlenceler!


· Öteorman

· Yazar: Darren Simpson

· Çeviri: Esma Fethiye Güçlü

· 272 sayfa

· Genç Timaş-2023

· 11 yaş ve üzeri






bottom of page